Hüseyin Yahya CEVHER

Camilere ayakkabıyla girenlerin sayısı bu gidişle artacak – Hüseyin Yahya CEVHER

Camilere ayakkabıyla girenlerin sayısı bu gidişle artacak

2012-2013 Eğitim-Öğretim Yılı 14 Haziran 2013 Cuma günü sona erdi. Milyonlarca öğrenci karnelerini aldı, ülke genelinde havaların sıcaklığını gittikçe artırmasıyla halkımızın ekonomik garibanlığı üst üste bindi ve kimsenin sesi soluğu çıkmıyor. Sokaklar hareketsizleşti, halkımız gölge kovalıyor.

Ülkemizde okullar tatil olduktan sonra yazın halkımızın büyük çoğunluğu çocuklarını Kur’an-ı Kerim kurslarına ve camilere göndererek hem Kur’an-ı Kerim öğrenmesini, hem de İslami ortamlarda bulunmasını amaçlamaktadır. Nasıl bir bitkinin yetişmesi için uygun iklim koşulları gerekli ise, güzel bir insanın yetişmesi içinde uygun bir ortam gerekmektedir.

1923 yılında kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin ana akım fikri olan Kemalizm/Laiklik 1000 yıldan fazladır müslümanların kontrolünde olan Anadolu topraklarında ilke-inkilap adı altında İslam’a büyük bir saldırı başlatmış başta alfabe alanında olmak üzere bir çok alanda halka çok büyük ihanetler yapmıştır. Bu kadar ihanetin içerisinde kahraman Türkiye halkı yine en dindar İslam halklarının biridir bu gerçek bir çok araştırma ile ortaya koyulmuştur.

2013 yılının Kur’an-ı Kerim kursları camilerde 24 Haziran 2013 Pazartesi günü hizmet vermeye başladı. İlk göze batan ise camilerdeki katılımcı sayısının gözle görülür bir seviyede düşmesi. Bu bilgileri çocuklarını camiye gönderen arkadaşlardan, camii imamlarından, camiilerde görev yapan kişilerle yaptığım sohbetler sırasında elde ettim.
Geçtiğimiz günlerde hükümet/yönetim/rejim/sistem karşıtı çok büyük bir ayaklanma olmuş(resmi verilere göre ülke genelinde 2,5 milyon kişi protesto gösterilerine katılmış) bu hareketi karalamak içinse sıkça camiye ayakkabı ile girdiler, camide içki içtiler, camiyi bilmezler, cami adabından habersizler gibi sözler söyleyenler bugün gençliğimizin camiden tamamen bihaber olması için yaz aylarında kısa bir süre gittikleri cami kurslarını okullara kaydırmıştır. Bu sürecin amacı camiye ayakkabı ile girenlerin sayısını artırmaktan başka ne işe yarayacaktır? Gençler camilerdeki havayı teneffüs etmeden büyüyüp, yetişmektedir.

Kuran kurslarında ve camilerde verilen eğitimin kaliteli ve istenilen düzeyde olduğunu söylemiyorum buna rağmen mevcut yönetimin yetkilileri bunu bile hazmedemeyerek çocukları ne kadar camiden uzaklaştırabilirsek o kadar kârdır mantığı ile okullarda verilen/verilmekte olan kursu daha cazip göstermeye çalışmaktadır. Örneğin sportif faaliyetler yapılacak denilerek çocuklar okullara toplanmaktadır. Yılın yaklaşık 10 ayını aralıklı olarak okulda geçiren çocuklar iki ay caminin içinde oturacak, camii imamını veya Kur’an-ı Kerim öğretmek isteyen kişileri görecek onları örnek alacaktır. Bilhassa kız çocuklarımızın başörtülü olarak gittikleri camide yine başörtülü ve bir çoğu hafız bayan hocalar tarafından eğitilmesi ise ayrı bir güzelliktir. Ayrıca kız-erkek ayrı olarak farklı zamanlarda camilerde eğitim verilirken, okullarda sınıf mantığıyla klasik eğitim süreci işlemekte fıtraten ayrı ayrı eğitilseler daha güzel sonuçlar ortaya çıkacağını herkesin bildiği çocuklarımız yazın bile beraber zorla birleştirilmeye çalışılmaktadır.

Hele hele bazı haberlerde camilerde yer kalmadığından okullarda kurs açıldı şeklinde verilen bilgiler kesinlikle yalandır zira ülkemizde okuldan çok camii vardır ve camiilerimiz gayet kalabalık kitlelere hizmet verebilecek büyüklüktedir. Hepimiz çocukluğumuzda camilere gittik hangi camii tıklık tıklım doldu da öğrenci dışarıda kaldı? Mümkün değil.

“Gel bu yaz, Kur’an’ı kalbine yaz” sloganıyla Yaz Kur’an Kursu’na gençler davet edilmekte camilerin,okulların kapılarını afişler süslemektedir. Hal böyle olunca bu şekilde eleştirel bir yaklaşımla yazı yazmak gerçekten zor oluyor. Ne istiyorsun kardeşim hükümetimizden daha ne yapsınlar bak ne kadar güzel tepkisi veren az da olsa bir grup bulunmaktadır. Zira yazının yazılma sürecinde konuştuğum çevremdeki insanların tepkilerinden bir demet sunarak ne demek istediğimi daha iyi anlatabileceğimi umuyorum.

-“Cumhuriyet okullarında bunu da mı görecektik, gözlerim yaşarıyor, okulumuzda Kur’an-ı Kerim dersi veriliyor.” Gözlerimizi yaşartıyorlar ama amaç ne?
-“Camilere yan gözle bakanlar için okullarda Kur’an-ı Kerim öğretilmesi iyi olur” Kim yan gözle bakıyorsa artık?
-“Çocuklar hem eğleniyor, hem öğreniyor. Ne kadar güzel.” Bu zaten tam reklam cümlesi. Basından kopyala-yapıştır…

Fazla uzatmadan camilerimize çocuklarımızı götürelim, kendimiz de gidelim. Anne-baba evde İslami bir hayat tarzını hakim kılarsa çocukların bunun dışında bir hayat tarzı benimsemesi çok büyük bir ihtimalle mümkün değildir. Kendisine yapılan bunca zulme ve baskıya rağmen, üzerinde oynanan bunca oyunlara rağmen halen dünyanın en dindar halklarından biri olan kahraman Türkiye halkına selam eder, camilerimizi boş bırakmamaya başta kendim olmak üzere tüm halkımızı davet ederim.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu