Zülfikar DOLUNAY

BAĞLILIK MI, BAĞIMLILIK MI? – Zülfikar DOLUNAY

baglilik-mi-bagimlilik-mi

BAĞLILIK MI, BAĞIMLILIK MI? – Zülfikar DOLUNAY

Öncelikle niyetimiz kavram kargaşası yaratmak olmadığı gibi birçok kavramın neyi ifade ettiği ile ilgili ciddi sıkıntılar yaşandığı realitesini de göz önünde tutmamız gerektiğine dikkat çekmek böylece yaşanan birçok yanılgıların-yaşamı yanlış anlamlandırmanın temeline vurgu yapmak yazımızın asıl amacını teşkil etmektedir.
Bağlılık; doğallık ve spontane (yapaycılıktan uzak içten samimi) yaklaşımı, Allah için sevmek Allah için buğzetmek çerçevesinde zamanın imamına (cimrilikten-nekeslikten uzak) bir biat sunmayı İlahi rızayı ve yakınlığı kazanma gayreti ile ibadetleri yerine getirme – din-i hakka hadim olma ve bu yolda uyanık bir bilinçle-(ilahi kaza-kader ve taktire) hüsnü zan ile yaklaşmayı -fedakarlık kalkanıyla hareket etmeyi, akıl ve kalp birlikteliğiyle olayları, fikirleri, yaklaşımları, geçmişi, bugünü ve yarını süreç ve sonuç realitesini göz önünde bulundurarak idealist bir yaklaşımla, tükenmeyen bir ümitle, hikmetli ve İnkılabi bir bakış ve değerlendirme ile büyük hedef için yol haritası oluşturmayı, her türlü sıkıntı stres ve cefa-eziyet karşısında hilim ile himmet ile sabır ile direnebilmeyi, tüm şeytani dürtme, vesvese, vehim-i hisler-duygular-hayaller-tasavvurlar, korku-kaygı ve saplantılar ile nefsi-şehevi heva ve yönlendirmeler karşısında (aceleden uzak) sağduyulu bir metinlikle takva ile, akıl, ilim, burhan ve ferasetle, ilahi vaad ve teminata ve gayba güçlü bir iman ile karşı koymayı, etkisiz hale getirmeyi böylece insan-ı kamil olma yolunda tekamül sağlamayı…gibi ifade etmektedir.
Bağımlılık; Ben-nefs-i emmare merkezli bir yaklaşım ile kâr-zarar, faydacılık-çıkarcılık gibi basit hesapların şeytani iğfaller-fısıltılar-maskelerle gizlenmiş kendini ve çevresini aldatma temelli ihlâslı görünen riyakâr-yapay fiilleri-tutumları-söylemleri, kendi öz cevherinden-ihlasından gelen bir maharetle değil sadece komplekslerinin ve her şeyi kendisi için isteme içgüdüsü ile, ilahi hedef merkezli ve Hak davayı-mektebi bulma çabası değil hedefe hizmet araçlarını kendi popülaritesini artırmak ve ego tatminini sağlamak için istemeyi ve kullanmayı ayrıca hizmet sebeplerinin-vesilelerinin kendisine verildiği gibi daha sonra ihtiyaç kalmadığında veya herhangi bir nedenle elinden alınması halinde her şeyini yitirmiş gibi varlık can damarı koparılmış gibi bunalıma girmeyi, şüphe ve su-i zanlar denizinde dalgalarla boğuşmayı Allah korusun boğulmayı netice vermesini, aynı mektebin baştan aşağı tüm mensuplarının bir zincirin halkaları gibi birbirlerine bağlı olduğu kardeşlik sırrının aksine bir kişisel muhabbet arkadaşı, özel bir sırdaşı, kendisinin o mektepte bulunmasında dayanak noktası, kaynak yaptığı zinciri halkasının yokluğu halinde büyük boşluklar yaşayıp değersizleşeceği, varlığının silikleşeceği gibi kendisinin de yok olacağı gibi zehaplara kapılmayı, derinlikten uzak yüzeysel bir yaklaşım ve irdeleme, algılama, hissetme, anlama ve yorumlamalar ile çok değişken bir yapı ile yükselişler ve alçalışlar arasında gel- gitlerin girdabında çırpınan ancak bu durumu görebilmekten de çok uzak bir gaflet uykusuna dalmayı… böylece dünya rüyasından ahiret gündüzüne geçerek tüm şüphelerin, illüzyonların hakikatini müşahade edip yanılgılarının aldanmalarının ve pişmanlıklarının yakıp kavuran cehennemine uyanmayı intaç etmektedir…
Bağlılık ve bağımlılık durumları aynı melek ve şeytan kavramları gibidir. İnsan bazen bağlılık yüceliğinde bazen bağımlılık alçaklığında gezinebilmektedir… İnsan bazen meleklerin imrendiği bir konumda iken bazen şeytanların dahi iğrendiği bir bayağılığa düşmektedir.
Yüce Allah(cc) bizlere tüm nefsi-şeytani bentlerden-bağımlılıklardan kurtulmayı, hakikat madenine-ummanına ulaşmayı-bağlanmayı ve orada sabit kalmayı nasip eylesin…amin

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu