Süleyman DAĞISTANLI

BİZ NURLUYUZ İMANLIYIZ… – Süleyman DAĞISTANLI

biz-nurluyuz-imanliyiz

“Bu, Allah’ın daha önceleri de gelip geçenler hakkında uygulanan sünnetidir. Ve sen, Allah’ın sünnetinde bir değişiklik bulamazsın.” (Ahzab 62, Fetih 23)
“Yine göklerin ve yerin yaratılışı ile dillerinizin ve renklerinizin farklı oluşu da O’nun ayetlerindendir. Şüphesiz ki bunda bilenler için nice ibretler vardır. Yine gecede ve gündüzde uyumanız ve lütfundan nasib aramanız da O’nun ayetlerindendir. Şüphesiz ki bunda dinleyecek bir kavim için nice ibretler vardır. Yine O’nun ayetlerindendir ki, size hem korku ve hem de umut vermek için şimşeği gösteriyor. Ve gökten bir su indiriyor da onunla yeryüzüne ölümünden sonra hayat veriyor. Şüphesiz ki bunda aklını kullanacak bir kavim için nice ibretler vardır.” (Rum 22- 24)
“Allah-u Teâlâ, hikmetini kullarına açıklamak ve onların kendisini tanımalarına vesile kılmak için âlemi bir düzen içerisinde yaratmıştır. Mantıklı bir düzen söz konusu olmasa idi, anlamsızlık ve tesadüf hüküm sürse idi, her bir sürecin sonucunda akla gelebilen her türlü ihtimal düşünülebilirdi, sebebe bakarak sonuç kestirilemezdi, böylece insanlar Allah’ın varlığını kavrayamazlar, her şeye kör tesadüfün hâkim olduğunu söylerlerdi.” (M. Mutahhari) Bu sebeple kâinatta, sünnetullah denilen ilahi ve değişmez yasalar vardır. “Tevhidi dünya görüşünde dünya, gayb ve şehadet âlemi diye ikiye ayrılmaktadır.” (Ali Şeriati) Gayb âlemi yalnızca yüce yaratıcının bildiği bir âlem iken şehadet âlemi insanların görüp müşahede ettiği âlemdir. Şehadet âlemi ise ikiye ayrılmaktadır ki bu Kuran’da sünnet ve ayet olarak geçmektedir. “İlahi Sünnet” yani Allah’ın değişmez yasası (Fetih 23) ile yine Allah’ın ayetleri olan olgular ve olaylar ile kişiler(Rum 22-24) ise ayet olarak nitelendirilmektedir. Bütün varlık, bu iki gerçekten oluşmuştur. Allah’ın değişmez kanunu diye tabir edilen İlahi sünnet; bireye, topluma, doğaya ve hayata hâkim olan bilimsel yasalar gibidir. Ayet ise insani ve maddi olguların bizzat kendisidir. Bunu şöyle özetleyebiliriz; Bir toplumun eğlenceye dalması o toplumun çökmesine sebep olur, bu değişmez ilahi bir sünnettir. Yazdan sonra kışın, ardından yeniden baharın gelmesi yine değişim olmayan ilahi bir sünnettir. Yüce Rabbimiz Kuran’ı Kerimde; yeryüzünde büyüklük taslayarak tuzak kuranların tuzaklarının kendi başlarına dolanacağını ve bunun değişme olmayan ilahi bir yasa olduğunu bildirmektedir. (Fatır 43) Yine Rabbimiz “her inatçı ve zorbanın hüsrana uğrayacağını” (İbrahim 15), bizlere bildirmiştir. Yine böbürlenerek yeryüzünde yürüyüp insanlardan yüz çevirenlerin de Rabbimiz tarafından sevilmeyeceği (Lokman 18) ilahi bir sünnet olarak bizlere bildirilmektedir. Kâinat düzeni içerisinde de tüm zerreler, ilahi sünnetin birer örneğidirler. Gece ve gündüzün aksamadan ve aynı şekilde binlerce yıldır devam etmesi, güneşe ve aya belli menziller tayin edilmesi, yeryüzünün öldürülüp diriltilmesi, insanın dünyaya gelmesi, doğan kız ve erkek çocukların oranlarının hep dengede olması gibi sayısız olay da kâinattaki olaylar ve olgular üzerinde ki Rabbimizin değişmez sünnetidir. Evet, ayet ise tüm bu düzen ve sistem içerisinde yine Rabbimiz tarafından var edilen sayısız canlı ve cansız şeylerin tamamıdır. Güneş, ay, bulut, yağmur, şimşek, insan, hayvan, bitki, taş, toprak, yıldız, ışık, hava, su… Hepsi Allahın yeryüzündeki ayetlerindendir.
Evet, kâinatta değişmez bir sistemin ve döngünün adı ilahi sünnet iken, bu döngü içerisinde olması gereken yerde, olması gerektiği zamanda, yapması gereken işi yapan birey ve olgular ise Allah’ın ayetlerindendir.
O halde Allahın dinine yardım edenlere Allah’ın yardım edeceği (Muhammed 7) ilahi bir sünnet iken bu yolda elinden geleni yapan ve Allah’ın yardımı ile başarıya ulaşan mazlum ve mustazaflar Allah’ın ayetlerindendir. Zulmedenlerin yakın bir zamanda bir inkılâp ile sarsılacakları (Şuara 227) ilahi bir sünnet iken, zulmedenlere bu darbeyi vuran mücahidler Allah’ın ayetlerindendir. Nemrud gibi zalimlerin hüsrana uğrayacağı ilahi ve değişmez bir sünnet iken, onu zelil bir şekilde ölümüne sebep olan kanadı kırık bir sivrisinek, Allah’ın ayetlerindendir.
İnsanların kendileri aleyhinde toplandığı kendilerine söylendiğinde korkması beklenen mü’minlerin imanlarının artması(Al-i İmran 173) ilahi bir sünnet iken, bu yiğitlerin günümüzde ki örnekleri, Allah’ın ayetlerindendir.
Hakkın gelmesi ile batılın yok olması ve batılın yok olmaya mahkûm olması (İsra 81) ilahi bir sünnet iken, Zalim şahı devirip batılı tarihe gömerek hakkı hâkim kılan İmam Humeyni ve İslam İnkılâbı Allah’ın ayetlerindendir.
Nice az bir topluluğun, çok bir topluluğa üstün gelmesi (Bakara 249) ilahi bir sünnet iken, tüm küfür devletlerin desteğini arkasına alan gasıp İsrail devletini tarumar eden, onları korku ve zillet içerisinde bir hayata mahkûm ederek sonunda da zelilce ölmelerini sağlayan Hamas, İslami Cihad ve kahraman Filistin halkı Allah’ın ayetlerindendir.
Allah’ı ve resulünü dost edinenlerin muhakkak galip geleceği (Maide 56)İlahi bir sünnet iken, gasıp İsrail’i kurumuş ekin yaprağına döndüren Lübnan Hizbullah’ı Allah’ın ayetlerindendir. Tüm zalim ve kâfirlerin kalplerine korkular salınacağı (Al-i İmran 151) ilahi bir sünnet iken günümüz müstekbirlerin kalbine korkular salan Seyyid Hasan Nasrullah, Allah’ın ayetlerindendir.
Allah yolunda hiçbir kınayıcının kınamasından korkmayanların Allah’ın lütfuna mazhar olacağı ilahi bir sünnet iken, günümüzde sadece Allah’ın rızasını amaç edinerek Allah’ın nizamını hâkim kılan İran İslam İnkılâbını, zalimlerin korkulu rüyası Lübnan Hizbullahını, mazlum Filistin halkını ve şanlı Filistin direnişini her fırsatta ve her ortamda dile getiren, hak ve hakikati her ortamda savunarak kınayıcıların kınamasından korkmayan mümin ve muvahhitler, Allah’ın ayetlerindendir.
Batılın su üzerindeki köpük misali gelip geçici olması (Rad 17) ilahi bir sünnet iken, hüküm sürdükleri coğrafyalarda ebedi kalacağını sanan deccali ve süfyanilerin köpük misali geçici olduğunu bilen ve ümitsizliğe kapılmadan her fırsatta hakkı ve hakikati hâkim kılmak için çabalayan isimsiz kahramanlar Allah’ın ayetlerindendir.
Rablerinden sakınanlara, hakkı ve batılı birbirinden ayıracak bir anlayış (Furkan) verileceği (Enfal 29) ilahi bir sünnet iken, Hakkı ve batılı bir kılıç gibi birbirinden ayıran (Furkan) Öz Muhammedi ve İnkılabi İslamı tanıyıp onun yolunda çaba harcayan ve karşılığını yalnız Rablerinden bekleyen ihlâslı kullar, Allah’ın ayetlerindendir.

Her şey mahlûk ve kâinat ağaç,
İnsan da meyve her şeye baş taç.
Görürsün şayet dürbünü taksan,
Her şey bir ayet imanla baksan.
(İslami Davet)

İlahi! Senin değişmez sünnetin gereği zalimlerin yok olacağını, hakkın batıla üstün gelip, yeryüzünün varisçilerinin mazlum ve mustazaflar olacağını bilen bizlere, senin ayetlerinden olan Peygamberler, imamlar, evliyalar ve şühedanın yolundan gidebilmeyi nasip eyle. İlahi! Bizleri ahir zamanda senin ilahi sünnetinin icra edicileri ve senin ayetlerinden bir ayet olan İran İslam İnkılâbı ve Öz Muhammedi İslam çizgisinde olan direniş eksenine layık eyle. İlahi! Bizleri tarih boyu senin İlahi sünnetini icra ederek bu yolda şehadete eren şehitlerin ve Şehitler serdarı İmam Hüseyin’in yolunda yaşayarak ruhunu sana eslim edenlerden eyle… Âmin.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu