Süleyman DAĞISTANLI

BİTMEYEN BAYRAMLAR… – Süleyman DAĞISTANLI

bitmeyen-bayramlar
BİTMEYEN BAYRAMLAR… – Süleyman DAĞISTANLI
“Şüphesiz zorlukla beraber bir kolaylık vardır, gerçekten zorlukla birlikte bir kolaylık vardır.” (İnşirah 5,6)
Rahmet ayı olan Ramazan ve gönüllerin sürurla dolduğu Ramazan Bayramının bittiği şu günlerde, ilahi feyzin ve rahmetin sağanak gibi yağdığı o günlerin sona ermesinin hüznünü yaşamaktayız. Küçükken özellikle Ramazan bayramından günler öncesinden şeker toplayacağım poşeti hazırlar ve bayram yaklaştıkça özellikle de arefe günü sevinçten uyuyamazdım. Bayram bittiği gün şimdiki gibi hüzünlenir ve kendi kendime “ne olurdu sanki Ramazan ayı 3 ay sürse ve Ramazan Bayramı da 9 gün olsa…” diye. O zamanlar imtihan ve sabır ayı olan Ramazan ayı kış mevsimine denk gelse de beni yeterince zorlar, teravih namazları daha bir uzun gelirdi ama ona rağmen Ramazan ayının 3 ay, ardından gelecek olan bayramın da 9 gün olmasını isterdim. Ne kadar çok sabır, o kadar sevinç ve mutluluk…
“Şüphesiz zorlukla beraber bir kolaylık vardır, gerçekten zorlukla birlikte bir kolaylık vardır.” (İnşirah 5,6) Kâinatın özeti olan insan ve tarihin özeti olan insan ömrü bu ilahi sırrı her daim ispatlar nitelikte olmuştur. Toplumlar ve medeniyetler de tıpkı bir insan gibi doğar, gelişir ve ölürler. Yaşadığımız hayat içerisinde tabi tutulduğumuz imtihanlar ve karşılaştığımız zorluklar da insanlık tarihi boyunca yaşayan milletlerin tabi tutuldukları imtihanların benzerleridir. Ancak ahir zamanda yaşayan bizlerin tabi tutulduğu imtihanların tüm tarih boyunca yaşayan milletlerin imtihanından daha çetin ve zorlu olması bu dönemde yaşayanların mükâfat ve cezalarının da aynı oranda artmasına sebep olmuştur. Zira tüm peygamberler ümmetlerini ahir zaman ve deccalin fitnesinden sakındırırken, bazı Peygamberlerin de ahir zamanda yaşayarak Son Peygamber Muhammed (a.s.)’ın ümmeti olabilmeyi istemişlerdir. İşte bu yaşadığımız dönemin zorluk ve sıkıntıları ile birlikte bereket ve rahmetinin de bir göstergesidir.
O yaşlarda dahi imtihan ve zorluğun büyüklüğü ve uzunluğu ile, verilecek mükafatın da büyük ve ebedi olabileceğini anlayan biri olarak hepimizin bu hakikatin farkında olduğunu bilerek ümit var olmamız gerektiğini düşünüyorum. Zira imtihanların sağanak gibi yağdığı ahir zamanda iblisin görevini layıkıyla üstlenmiş olan deccali ve süfyanilerin ayartması ile her gün yeni bir hak batıl seçimine maruz bırakılarak yanıltılan halklar, verdikleri bu imtihandan başarı ile ayrılmaları durumunda ebedi bir bayramı ve ebedi bir saadeti elde etmiş olacaktır. İnsanoğlunun verdiği imtihanın büyüklüğü, alacağı mükâfatın da o oranda büyük olmasına sebep olacaktır. O halde yaşadığımız zorluklar, çektiğimiz çileler, akan kanlar, akan gözyaşları bizleri ümitsiz ve çaresiz kılmak yerine ümit var etmelidir. Zira ne kadar çok ramazan, o kadar çok bayram ve ne kadar çok imtihan, o kadar çok mükâfat… Ümit varız ve ümit var olmaya devam edeceğiz;
Varsın İblisin ve İblisin görevini üstlenen deccali ve süfyanilerin ayartması güçlü olsun, Bizler Âdem (a.s.)’ın evlatlarıyız, her imtihan bizleri Rabbimize ulaştıran birer vesile hükmündedir. Varsın imtihanlar çetin ve uzun olsun, varsın en yakınlarımız dahi bizlere inanmasın, bizler Nuh (a.s.)’un evlatlarıyız, elbet kurtuluş gemisinin tufanlara galip geleceği ve tüm kınayıcıların helak olacağı gün gelecektir. Varsın Nemrutlar bizleri yalan, iftira ve zulüm ateşlerine atsın, bizler İbrahim (a.s.)’in evlatlarıyız ve elbet İbrahimi duruş zalimlerin ateşini gül bahçesine ve onların putlarını tarihin çöplüğüne gömecektir. Varsın zalimler ve zorbalar bizleri hak ve hakikati savunduğumuz için testerelerle ikiye biçsinler, bizler Zekeriya (a.s.)’nın evlatlarıyız, elbet Rabbimiz bir mucize ile bizlere Yahya (a.s.)’ları varis kılacaktır. Varsın hak ve hakikati savunduğumuz için bizlerden görünenler, bizleri boğazlamaya kalksınlar, bizler Yahya (a.s.) ve İmam Hüseyin (a.s.)’in evlatlarıyız, kanlarımız zalimleri ve ikiyüzlüleri boğacak ve aynı kan uğruna feda olduğumuz İslam ağacının daha da yeşermesini sağlayacaktır. Varsın zulüm sarayları her yanı kaplasın, bizler Musa (a.s.) ve Harun (a.s.)’un evlatlarıyız. Elbet Rabbimiz, o sarayları ve mensuplarını yerin dibine geçirecek bir asa, Firavun ve avenelerini okyanusların dibine geçirecek iman, cesaret, basiret ve anlayış bahşedecektir bizlere. Varsın deccali ve süfyaniler ellerinden geleni yapsınlar, tuzaklar kurup mazlum halkları ve önderlerimizi yok etmeye çalışsınlar. Bizler tüm kainatı yaratan Yüce Allah’ın kullarıyız, ve Rabbimiz biri, bine bedel yiğitler bahşedecektir bizlere. Varsın onların deccali ve süfyani önderleri ve iblisleri olsun, bizlerin Enbiyaları, evliyaları, şehitleri ve yaşayan şehitleri var. Bizlerin İmam Humeyni’leri var, İmam Ali Hamaney’leri var, Şeyh Ahmet Yasin’leri, Abdulaziz Rantisi’leri, Hüseyin Fadlullah’ları, Abbas Musavi’leri, Hasan Nasrullah’ları, Murtaza Mutahhari’leri, Hüseyin Beheşti’leri, Üstad Said Nursi’leri var. Bizlerin, tüm bu hidayet önderlerini bizlere bahşeden Rabbi var. Bir planınıza karşı bin plan yapabilme yetisi bahşeden, şehid ettiğiniz bir mücahide karşı sayısız mücahit bahşeden, artan korkaklığınıza karşı bizlere artan bir cesaret bahşeden, ahmaklığınıza karşı bizlere akıl ve basiret bahşeden, halkların kalbinde artan nefretinize karşı, halkların kalbine sevgimizi bahşeden bir Rabbimiz var. Ve bizlere deccali ve süfyanilere, zalim ve zorbalara, insi ve cini şeytanların ayartmalarına karşı bir ömür oruçlu olanlara, ebedi bayramlar vaad eden bir Rabbimiz var.
İşte bu yüzden filistinde, yemende, bahreynde, ırakta, afganistanda, arakanda uzun sürse de de zorluklar ve imtihanlar, bunlar gelecek bayramların habercisidir. Ülkemizde ve diğer islam beldelerinde egemen olduğunu sanıyorsa süfyaniler, bilsin ki bayram yakındır ve İbrahimiler ellerinde baltalarla, Musalar ellerinde asalarla beklemektedir mazlumların zalimlerden intikam alacağı bayram gününü.
Cihad da hep fedakarız,
Zafer için ümit varız.
Allah için kurbanlarız,
Nurlar saçan Hizbullahız.
İbrahimiz put kırarız,
Musa gibi nur ararız.
Denizleri biz yararız,
Candan geçen Hizbullahız.
(İslami Davet)
İlahi! Bizleri şu geçici dünya hayatında ki imtihanlara karşı sabreden, senin ve dininin düşmanlarına karşı mücadele eden, ümit var olan ve yorulmak bilmeden hak ve hakikat uğrunda çalışanlardan eyle ki, bahşedeceğin ebedi bayramlar ile gönlümüz sürurla dolsun…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu