Musa GÜNEŞ

ÖĞRETMEN ADAYLARININ BİTMEYEN ÇİLESİ – Musa GÜNEŞ

ogretmen-adaylarinin-bitmeyen-cilesi

ÖĞRETMEN ADAYLARININ BİTMEYEN ÇİLESİ – Musa GÜNEŞ

Daha çocuk olduğumuzun farkına varmadan gözlerimizi açtık okulda. Bazen aç gittik bazen yırtık ayakkabı ile. Yoksulduk tıpkı ülkemin %80’i gibi. Ailemizden daha çok öğretmenlerimizle beraberdik. Öğretmenlerimiz bize daha çok kızdı, bize daha çok nasihat etti ve bize daha çok yol gösterdi ailemize oranla.
Çünkü eğitimdi en büyük nimetlerden, geleceğin mimarlarını yetiştirenler idi öğretmenler, eğitim ile ölçülürdü bir ülkenin kalkınmışlık düzeyi, eğitimdi ahlaki yapıyı ayakta tutan ve eğitimdi milli birlik ve beraberliği sağlayan, ahlaki değerleri istikbale taşıyan…
Milyonlar gibi bir eğitim mağduru olarak kaleme alıyorum bu makaleyi. Milyonlar gibi tepkimizi koyup hakkımızı aramak istiyoruz. Birçoğu suskunluğu ve ümitsizliği seçmişken artık bazı sessiz haykırışlara ses olmaya çalışacağız. Çünkü hepimiz aynı gemideyiz. Sağcısıyla, solcusuyla, Türk’ü ile Kürd’ü ile aynı yola doğru hareket etmekteyiz, sadaka değil sadece hakkımızı istemekteyiz.
Hepinizin malumu olduğu gibi ortalama 6 yaşında okula başlamakta 8 yıl ilköğretim daha sonra 4 yıl lise, ortalama 2 sene de dershaneye gittikten sonra 4 yıllık bir Eğitim Fakültesine veya Fen Edebiyat Fakültesine yerleşmekteyiz. Üniversiteye yerleşene kadar onlarca arkadaşın arasından sıyrılmakta, kitaplara paralar akıtmakta, onlarca konu anlatımlı kitap bitirmekte, yüzlerce denemeye girmekte ve on binlerce soru çözmekteyiz. Bu aşamadan sonra üniversite aşaması başlamakta geçen 14 yıllık çalışmanın üniversite için hiçbir temel olmadığına şahit olmaktayız. Birçok hoca ‘bugüne kadar öğrendiklerinizi unutun’ der ve yeni bir sayfa açmamızı ister. 4 yıllık eğitimden sonra üniversitede öğrendiklerimizle hiçbir bağlantısı olmayan bir sınava girmekte lise bilgilerinden bizlere soru sorulmaktadır. Kısacası devletin iki kurumu YÖK ve MEB kendi arasında söz birliği sağlamamaktadır. KPSS için ortalama 3 yıl dershaneye gitmekte iyi bir puan alıp listeye girme hakkını kazanmışken bu seferde mülakat adı altında bizden torpil istenmekte bir bakan veya milletvekili tanıdığının devreye girmesi belirtilmektedir. Ortalama 21 yılımız kalem tutup masalarda dirsek çürütmek ile geçerken yetkililer bizlere ‘artık başka işlere bakın’ demektedir. Kısacası bizimle, hayallerimizle, ömrümüzle alay etmektedirler.
Eğer bizler başka işlere bakacaksak neden bizleri 20 küsur sene okuttunuz? Neden en güzel yıllarımızı yok ettiniz? Bizde eğitim 8 sene zorunlu idi, neden 8 sene zorunlu eğitim verdiniz bize? Madem istihdam edemiyorsunuz neden 12 yıl zorunlu hale getirdiniz? 12 yıl okuduktan sonra ortalama 18 yaşında olan bir genç okumak dışında başka bir iş yapabilir mi? İhtiyacınız 100 bin ise neden ‘her ile bir üniversite’ adı altında hava atıp milyonları Eğitim- Fen Edebiyat fakültesine aldınız? Neden leblebi gibi herkese Formasyon verdiniz? Neden Açık Öğretim fakülteleri açtınız? Neden fakülteleri kapatmıyorsunuz? Neden araştırma görevlilerinden yaşı dolanları uygun ücretle emekliye sevk edip kalanları ise ihtiyaca göre değerlendirmiyorsunuz? Bu saatten sonra Eğitim-Fen Edebiyat fakültesine hiçbir şekilde akademik personel almamanız daha mantıklı değil midir? Bizim geleceğimizi bitirdiniz gelecek nesle acımıyor musunuz? Neden hayallerimizi yıktınız? Neden ekmeğimizi çaldınız? Neden yuva kurma düşüncelerimizi bitirdiniz? Neden on binlerce emekliliği gelmiş öğretmeni onları razı edecek bir maaşla emekli edip gençlere istihdam açmıyorsunuz? Her sene kaç tane eğitimcinin intihar ettiğinden haberiniz var mı? Neden medyalarınız bunları hiç gündeme getirmemekte? Neden bir insan eğitimci olmak için eğitim gördükten sonra gidip polis, asker, hizmetli, pazarcı, market elemanı, tekstilci, tesisatçı…olmakta? Hiçbir bakan eğitimci olmamasına rağmen nasıl eğitim bakanı olabilmekte? Hepiniz o makamlara gelirken torpil ile gelmenize rağmen nasıl bizleri küçümser tarzda konuşabilmektesiniz? Nasıl bizleri önüne yem atılan kuşlara benzetebilmektesiniz? Kendi çocuklarınız da bizimle aynı durumda mı? FETÖ ile birlikte çalışırken (Allah O’na lanet etsin) cemaatini siz devlet kurumlarına yerleştirmediniz mi? Siz değil miydiniz devletin bütün kurumlarını onun emrine veren? Siz değil miydiniz insanları ekmek parası için onun cemaatine yönlendiren? FETÖ ile ayrılmanızdan sonra yine siz kazançlı çıkmadınız mı? Bu sefer kendi parti üyelerinizin ve diğer cemaatler aracılığıyla torpil ile devlet kurumlarına yerleştirenler siz değil misiniz? FETÖ ile birlikteliğiniz de ayrılığınız da en çok size yarar sağlamadı mı? Bizlerin bakan ve vekil tanıdığı olmadığı için mi bütün bu zulüm ve hakaretler? Yaptıklarınızın İslam’la- İnsanlıkla herhangi bir bağlantısı var mı? Eğitim devlet projesi olmalıyken siz bakan projesi haline getirmediniz mi? Tarihçiler turist rehberi olmalıysa; coğrafyacılar, felsefeciler, sınıfçılar, kimyacılar, fizikçiler..ne yapacak peki? Madem öğretmen ihtiyacı yoksa neden ücretli alımlar oluyor? Her bakan yeni bir sistem getirip eğitim kolonlarını yıkmadı mı? Siz değil misiniz genç beyinlerimizin projelerini kabul etmeyip ABD’ye Çin’e yönlendiren? Siz değil misiniz telefon faturanız dahil her şeyiniz devlet tarafından ödendiği halde bize ‘her şeyi devletten beklemeyin’ diyen? Siz değil misiniz kendi sendikalarının sözlerini bile dinlemeye değer görmeyen? Eğitime Yasin okutan bir politika hayırlı bir istikbalden nasıl konuşabilir ki? ‘Eğitim dışında çalışın’ diyorsunuz, peki eğitim dışında istihdamınız var da biz mi çalışmadık?
Sorular uzar zira bunlara cevap veremeyeceğiniz kesin. Son zamanlarda sol kanalıyla sağ kanalıyla öğretmenlere uygulanan itibarsızlaştırma, karalama kampanyalarına şahit olmaktayız. Adeta yaratılmak istenen algı ‘bakın öğretmenleri almıyoruz ancak almamakta haklıyız, ortalama 9 net yapan insanları nasıl alalım’ gibi sözler kullanılmakta. Peki soruyoruz 40 üstü net yapanları aldınız mı işe yoksa torpili olmadığı için onları da geri mi çevirdiniz? Netin düşük olmasının sorunun mantığı ve zorluk derecesi ile bağlantısı yok mu? Üniversite de alınan eğitim ile sınavda sorulan sorular arasında bir bağlantı var mı?
Görünen o ki eğitimcileri itibarsızlaştırma ve linç politikası devam edecek. Atama olmamasını kendilerince bir mantık ile bürümüş olacaklar. Halkımızı biz eğitimcilerle karşı karşıya getirmek istiyorlar. Kanalların aynı yerden emir aldığı anlaşılıyor.
Unutmayın bizler halkız. Ve bizler yılmayacağız asla sosyal medyada olduğu gibi her alanda olağanüstü bir emekle çalışacağız. Sizlerin yalan sözlerinize da asla itibar etmeyeceğiz. Ve bizim alnımız ak, hiç kul hakkı yemedik, torpilimiz-dayımız yok ancak şerefimiz-namusumuz var. Bir kısmımız farklı işlerde çalıştık bir helal lokma için, bir kısmımız ise onu bile bulamayıp bütün hayallerine- ümitlerine veda etti. Allah bizim vekilimizdir, tek sığınağımızdır, sizlere güvendikçe bizi aldattınız. Ve yakındır o ilahi hesap milyonların hakkını ödeyebilecek misiniz? Son olarak yüz binlerce mağdurdan birkaç kişinin sosyal medyadaki tepkilerini de yazımıza ekleyeceğiz buraya alacaklarımız devede kulak bile değil, okuyun bakalım gözyaşlarınıza engel olabilecek misiniz?
Ben resim öğretmeniyim 2016 mezunuyum. Şöyle kendimi ifade edeyim: Ben Muğla Anadolu güzel sanatlar lisesinde okudum ve 2012 yılında liseyi birinci bitirdim. Aynı yıl İzmir Dokuz Eylül üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Resim İş Öğretmenliğini kazandım ve geçen sene 2016 yılında 3.76 ortalamayla bölüm ikincisi oldum. Ve Kpss den de 80.91 alarak branşımda Türkiye 4.sü olmuştum lakin mülakat sistemi yüzünden puanım 70’e düştü ve sonuç olarak atanamadım. Şimdi de yazları yaptığım işime devam ediyorum Muğla’da pazarcılık yaparak geçimimi sağlamaya devam ediyorum. Ama bunların hepsinden ziyade ben babamı doğduktan iki ay sonra kaybettim yani bunca yıl zorlu bir hayatım oldu. Şimdi de bununla karşılaşmış olmam benim tüm hayallerimi yıkmış oldu. Her şeyden önce kul hakkından bahseden insanlar benim durumumda birinin hakkının yenilmesi onlar için bir anlam ifade ediyor mu öğrenmek isterdim.
Mezuniyet: 2007. Felsefe grubu Kpss: 80 Mülakat: Çağırılmadım bile..
10 yıl oldu mezun olalı, neler değişti bir eğitim sistemi değişmedi her gelen kafasına göre planlar yaptı. Eline yüzüne bulaştırdı. Adaletin olmadığı canım ülkemde şu anda Açıköğretim ADALET okuyorum. O kendini bilmez yetkililer bizlerin canla başla iş aradığını kimimizin de alın teriyle torpilsiz işlerde çalıştığını görsünler ve bilsinler ki biz ne güven park önünde yem bekleyen kuşlarız (zamanın Meb bakanı demişti) ne de haberlerde yerin dibine sokmaya çalıştığınız kadar zavallıyız. Zavallı olan sizlersiniz ey yetkililer çünkü bir sınavın insanın zeka seviyesine paralel olmayacağını bile bilmiyorsunuz.
Ben Otomotiv Öğretmenliği okudum ve hayırlısı ile bitirdim ve 3 yıldır alüminyum merdiven işinde çalışıyorum hakkımızı yiyen varsa son damlasına kadar haram olsun.
Kpss’den 89 alan bir matematikçiyim. Mülakatta 90 verildi. 83 alan adaylar mülakatta 95 aldığı için atandı ben atanamadım.
Zihinsel engelliler öğretmeniyim. Bu bölümü kazanmak için çok emek sarf ettim. Ataması var hemen boşta kalmam diyerek yazdım. Hakkıyla bölümü de bitirdim. Atanmak için yeterli puanı da aldım ama mülakat denilen sistem geldi. Güya haklı, adaletli olduğu savunulan bir sistem. Ve şu an ücretli öğretmenlik yapıyorum istemeye istemeye. Çünkü buna mecburum. Çok üzüldüm atamalar yüzünden başka bir şey düşünemez oldum. O kadar çok hayalim var ki hepsi de atanmama bağlı. Uzaktan davulun sesi hoş gelir. Başına gelmeyince kimse anlamaz. Bakanımız bizi ne zaman anlayacak da bir kez olsun arkamızda olacak acaba…(1)
Öğretmenlik dışında mesleğim yok. Ama açta kalacak kadar da vasıfsız değilim. Herkes işini yapsaydı ne güzel olurdu o koltukta oturan şahıs da torpille oraya gelmeseydi acaba karnını doyurabilir miydi?
Ben de 2012 mezunu Fen Bilgisi öğretmeniyim diploma aldım bin bir emekle okutan babamın yüzüne bakamıyorum diplomalı ev kızı modunda kafayı yemekteyim hayvancılık yaparak 6 kızını okutan babama söylesinler bakalım ne meslek yapabilirmişim.
Kpss121: 86 mülakat: 49.67 çiftçi köylü çocuğuyum ata mesleğine devam.. Her gün ah ediyorum bu mülakatı icat eden bana mülakat da bu puanı veren amirinden memuruna o büyük günde hesaplaşmak için hakkımı helal etmiyorum Rabbim bu dünyada yediğiniz emeklerimizi fitil fitil çıkarsın size cennet yüzü göstermesin inşallah…Bir de akıl veriyorlar. (2)
Malatya Üniversitesi Fizik Bölümünü bitiren Ramazan Gezer, uzun süre öğretmen olarak atanmayı bekledi. Ancak bu beklentisi gerçekleşmeyen Ramazan Gezer, memleketinde iş bulamayınca Ankara’ya göç etme kararı aldı. Başkentte kiraladığı bir gecekonduda 5 kişilik ailesiyle yaşamaya başlayan Gezer, yine iş bulamayınca atık kağıt toplama işine başladı. (3)
Ben atanamayan bir öğretmenim. Az daha beklesem unutacağım sanki tüm bildiklerimi. Meyve vermeyen bir ağacın hüznü var üzerimde. Ben de çiçeklerimi sulamak istiyorum. Susuyorum ama artık kaldıramıyorum.
Ben atanamayan bir öğretmenim. Emeğim çalınmış.! Bir de sesim kısılmış resmi olarak. Kıyafetleri yırtık çocuklara. Sanırım hiç öğretemeyeceğim bildiklerimi. Devlet yok etmeye kararlı güzelliklerimi.
Ben atanamayan bir öğretmenim. Atmayan bir kalp, çalmayan bir ev kapısı, gülmeyen bir surat. Yırt at her şeyi diyor şeytan. Hayallerimi katledemiyorum.
Ben atanamayan bir öğretmenim. Güneydoğuya benzer bir tarafım. Öbür tarafım Ankara sokaklarına. Birileri saraylar kurarken başına. Ben bir kara tahtaya bile dokunamıyorum. Uzanamıyorum o güzelim çocuklarıma.
Ben atanamayan bir Öğretmenim. İnşaat iskelesinden düşüp parçalanan bir baba. Kapı kapı iş arayan bir anneyim gözü yaşlı, bürokratların diline dolanan bir küfür gibiyim, işçiyim, emekçiyim. . .
Ben atanamayan bir öğretmenim. Şimdi sahil kıyılarında üşüyen bir simitçiyim. Belki hiç tebeşir tozu bulaşmayacak avuçlarıma. Vicdanımı henüz yitirmemiş bir direnişçiyim. Çekin üzerimden kirli ellerinizi.! Ben okumak istiyorum. Okutmak istiyorum sevgiyle çocuklarımı. Korkunun ve acının avucunda ezilmeden. Karartmayın artık yarınlarımı. Sustum bastırdım çığlıklarımı
Ben atanamayan bir Öğretmenim
Anneyim
Babayım
Artık yetim bırakmayın çocuklarımı.!

(1) https://www.youtube.com/watch?v=dklLJ36_95M
(2) https://www.youtube.com/watch?v=jjeef3nBbsI
(3) https://www.halkhaber.org/2016/01/29/kagit-toplayan-ogretmen/

İlgili Makaleler

Bir Yorum

  1. Bu haberin her cumlesini cerceveletip aamak lazim. Lanet olsun magdur edenlere.

Elbet hesap verecekler için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu