Halk Haber'den...

Mucizeler ve Günümüz Mucizesi İran İslam Cumhuriyeti – Lokman Hikmet SEBAT

mucizeler

Mucizeler ve Günümüz Mucizesi İran İslam Cumhuriyeti – Lokman Hikmet SEBAT

İnsanlığın atası ve ilk Peygamber Hz. Âdem(a.s) ile, son Peygamber Hz Muhammed(s.a.a)’e kadar gelmiş tüm Peygamberlerin Risalet vazifelerinde mucizelerin önemi çok büyüktür.Peygamberlerin gönderildikleri toplumlara gösterdikleri mucizeler, o günün gündemi olan tarzda olmuştur hep.

Örneğin; şiirin, hitabetin insanları cezbettiği bir zamana ve coğrafyaya Resul olarak gönderilen Peygamberimize vahyolunan Kuran’ın icazı, belağati o denli insanları etkilemiştir ki, en iyi şairler şiirlerini okumaktan utanmışlar, en iyi hatipler dut yemiş bülbüle dönmüşlerdir. Veya, rüya yorumculuğunun etkin olduğu Mısır’a Elçi olarak gönderilen Yusuf(a.s), Mısır kralının gördüğü rüyayı, Mısır’ın en iyi rüya yorumcuları ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar yorumlayamadıklarında, adeta tereyağından kıl çeker gibi yorumlamış ve tüm insanları kendine hayran bırakmıştır.

İşte bu şekilde Allah’ın lütfu olan bu mucizeler, her Peygambere kendi dönemlerinde halkları hidayete çağıran bir işaret olmuş, zalim ve azgın güruhlarınsa bazen sesini kesmiş, bazen inananların bu kafirlerin şerlerinden emin olmasını sağlamış, bazense zalimlerin helakını sağlamıştır.

Tarihi bu gerçekliklerden aldığımız ilhamla sormadan edemiyoruz. Peki ya günümüzün mucizesi nedir? Emperyalist devletlerin dünyayı avuçlarına aldığı bu dönemde, askeri-teknolojik-savaş gücüyle halkları sindirdiği bu zamanda, medya kanalıyla zalimlerin haklı, mazlumların haksız olarak tanıtıldığı bu adaletsiz devirde, İslamın mucizesi, Süleyman’ın hükümranlığı, Musa’nın asası, İsa’nın şifa veren kutlu nefesi nedir, nerededir?

Yazımızın başlığından anlaşılacağı üzere biz, âhir zamanın mucizesi olarak
İran İslam Cumhuriyetini görüyoruz. Bunu da günümüz mucizesi olan devlet-askeri güç-medya üçlüsünün Hak yolunda kullanılarak nasıl büyük bir hizmetin ifa edildiğini anlatarak temellendirmek istiyoruz.

20. Yüzyılın sonlarına doğru mazlum insanlığın denemediği devlet modeli kalmamıştı artık. Komünizmden, Kapitalizme, Liberalizmden, Sekülerizme her yol denendirildi insanlığa. Fakat gelinen aşamada ayan beyan ortaya çıktı ki, bu cafcaflı devlet modelleri birer aldatmacadan ibaret. Adalet koca bir yalan, eşitlikse başa geçene kadar. Adı ne olursa olsun yönetimi işgal edenlerin ilk icraati sırça köşklerine daha bir kurulmak ve halkları fakirliğe mahkum etmek. Bir diğer uygulamaları ise aralarında birlikler kurup mazlum halkların yeraltı ve yerüstü kaynaklarını talan etmek. Haliyle bugünün insanı şu soruyu sormaya başlamıştı:” Bizi adalet vaadleriyle kandırmayacak, zulmetmeyecek bir devlet yok mu?” İşte bunca ideolojik sisteme, bunca devlete alternatif bir devlet 1979 yılının Şubat’ında dünya mazlumlarına baharı müjdelercesine İran coğrafyasında Putkıran İmam Humeyni(r.a) ve milyonlarca Serdengeçtileri eliyle Allah’ın yardımıyla ve ilahi vaadinin gereği tesis edildi ve çağın mucizesinin adı konuldu. İran İslam Cumhuriyeti. Irkçı, monarşik ve halktan kopuk olmayan bir devletti bu. Halkın yüzde doksandokuzunun İslam dediği bir cumhuriyetti. İlk günden sloganı “la şargiyye, la garbiyye İslamiyye İslamiyye(ne Doğu ne batı, sadece islam sadece islam)” olan bir cumhuriyet. İlk icraati dünya istikbarının başı olan büyük şeytan Amerikanın ve şirret çocuğu İsrailin elçiliklerini kapatmak olan bir cumhuriyet.

On yıllık imametiyle İmam Humeyni bizlere Resulullah’ın hükümetinin hayalini yaşattı. Yönetime geçtiğinde batıl ideoloji sahiplerinin yaptığını yapmadı, Haktan aldığı güçle halkıyla çıktığı yolda, ölene dek halkıyla yürüdü. Fakirlerle oturdu, fakirce yaşadı ve öldüğünde evini görmeye giden dünyaca ünlü gazetecinin, yazar çizerin şahitliğiyle, bugüne kadar bizlere yutturulan yönetim piramidini nasıl da tersine çevirdiğini dünyaya gösterdi. Yönetenlerin halkın sırtından geçinen bir kene değil, halkın hizmetinde olan bir hizmetkâr olması gerektiğini dosta düşmana yaşayarak öğretti. O büyük devrimcinin, arifin, bilgenin, İmamın kurduğu bu devlet bugün tam 35 yaşında. Bu gençliğinin baharında olan devlet,”..kafirlere ve münafıklara karşı cihad et, onlara karşı sert davran..(tahrim 9)” ilkesiyle emperyalizme ve işgalci-korsan siyonist İsrail’e karşı tutumunu belirlemiş ve “..Onlar müminlere karşı alçak gönüllüdürler..(maide 54)” prensibiyle de gerek kendi halkına, gerekse dünya Müslümanlarına kucağını açmıştır.

Bugünün devlet gücünden sonra en büyük mucizesi olan askeri-teknolojik güç mucizesine gelirsek görürüz ki, İslami İranın bu alanda geldiği nokta muhteşemdir. Tamamen kendi üretimleri olan Zülfikar, Düldül tanklarıyla, savaş uçaklarıyla, savaş gemileriyle, düşmanı ters köşeye yatıran saldırı botlarıyla, yine tüm küfür alemini İrana savaş konusunda adım bile atamayacak hale sokan Zilzal, Adiyat, Rad, Şahab, Fatih, Fatiha gibi savunma ve saldırı füzeleriyle ve daha adını buraya yazamayacağımız kadar çok yeni yeni savaş aracıyla İran İslam Cumhuriyeti tüm insanlığa, İslama hizmet edenlerin nereden nereye gelebileceğini ispatlamıştır.

Bunca teknolojik gelişmenin ötesinde bir şey daha varki asıl mucize odur. İslama ve hükümlerine bağlı, şehadete aşık, Önderleri İmam Ali Hamaneyin her emrine amade, İran İslam Cumhuriyeti ordusu, besic(gönüllü ordu) ve devrim muhafızları ordusu. Milyonlarca Hakperest. Musa(as)’ın, Firavun’un büyücülerini şaşkına çevirdiği, tüm oyunlarını bozduğu asa mucizesinin günümüz yansıması budur işte.

Üçüncü olarak ise; zalimlerin dünyaya zulümlerini normal-haklı olarak gösterme aracı olan medya ve mazlum halkları kendi sahte gücüne inandırıp korkutan, ahlaklarını bozan, kokuşmuş değerlerini dünya halklarına empoze etme aracı olan sinema. Ve bunlara karşı mustazaf halkları uyandıran, bilinçlendiren, cesaretlendiren, insanlığa İslamın hayat saçan değerlerini öğreten, anlatan İran medyası ve sineması mucizesi. İslami İran medya aracılığıyla gerek kendi ülkesinde yaşayan Fars, Kürt, Azeri gibi milletlerin dillerinde kanallarla halkına gerçek bilgiyi ulaştırmakta gerekse uluslararası arenada arap milletini uyandırmak için El Alem kanalıyla, Avrupa ve Amerikan halkları için Press TV kanalıyla, yine latin halkları için Press TV’nin ispanyolca yayın yapan kanalı Hispan TV ile, internet üzerinden birçok yayınıyla( örnek olarak internet kanalı olan Nasr TV verilebilir), halkların hem Emperyalizm ve Siyonizmin yaptıkları konusunda aydınlatılmasını hedefliyor, hem de bu zalimlerin mazlum halklar üzerinde kurduğu korku hegemonyası yıkılmaya çalışılıyor. Bizlerin bu yazıyı kaleme almamız bile aslında bu konudaki başarılarının bir yansıması değil midir?

Son olarak ise, İran İslam İnkılabının sinema kanalıyla yaptığı hizmetlerden kısaca bahsedelim. Daha yıllar evvelinde ailemize, çoluk çocuğumuza izletecek bir İslami film bulamazdık hatırlayın. Oysa bugün Ashabı Kehf, Hz Meryem, Hz Yusuf, Hz Eyyub, gibi nice dizi filmleriyle, irfani-felsefi filmleriyle Allaha şükür ki bu konuda ki eksiğimizi kapattı İran ve yeni yeni ürünleriyle de kapatmaya devam ediyor. İslami İran bu şekilde zalimlerin mazlum halkları kültürel anlamda asimile etmelerinin önüne geçmeye ve insanlığa sanal-uyduruk olmayan gerçek-model şahsiyetler tanıtmaya çalışıyor.

Hülasa-i kelam; Kurulduğu ilk günden bugüne Allaha, Resulullah’a ve Ehli Beyt’e bağlı olan bu devlet şu an bahsedilen tüm bu alanlarda dünyada küfrün, zulmün yok edilmesi, İslamın hakim kılınması ve mazlumların selamete kavuşması için hareket halindedir. Bizlere düşen zamanın firavunlarına karşı hakkı haykırıp, asalarıyla yola çıkan bu devletin ve İmamı Ümmet Seyyid Ali Hamaney’in çağrısına Lebbeyk demek ve bu kutlu Vahdet çatısı altında yerimizi alarak halklarımızı uyandırmak olmalıdır. Vesselam.

Not: İran’ın 2011’de indirdiği Amerikan insansız hava aracının, aynısının daha gelişmişini dünyaya tanıttığı, Müslümanları sevindirip, kafirleri öfkeden çatlattığı bu güzel gelişmeye ithafen yazılmıştır.

İlgili Makaleler

2 Yorum

  1. İran islam inkılabı hastalara LOKMAN
    Mübelliğlere HİKMET
    Mücahit’lere SEBAT
    olmaya devam ediyor. ALLAHIN İZNİYLE.

  2. Allahına kurban yüreğine sağlık. Inşallah inkilabin öncülüğünde kurulacak olan islam devletleriyle bu mucize daha da büyüyecek.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu